Dünya Ankara’nın aracılık ettiği esir takasını konuşuyor: Bu Erdoğan’ın diplomasi başarısı

‘Casuslar Köprüsü’ Ankara’da kuruldu: Yedi ülke 26 mahkumu takas etti, aracısı MİT oldu
Aralarında The Wall Street Journal’ın muhabiri Gershkovich’in de olduğu Rusya ve ona yakın ülkelerde tutulan 13 rehineye karşılık çeşitli Batı ülkelerinden 10 rehine MİT aracılığıyla Ankara’da değiş-tokuş edildi. Biden, Erdoğan’ı arayıp teşekkür etti
Bütün dünya dün, casus filmlerini aratmayan müthiş bir ‘rehine takası’ olayına tanık oldu. Takas, Türkiye’de Ankara’da gerçekleşti, soğuk savaşın bitmesinden beri yaşanan en büyük toplu ‘esir değiş tokuşu’nun nihai aracısı Milli İstihbarat Teşkilatı MİT’ti. 7 ülkenin dahil olduğu takasta toplam 26 kişi ‘el değiştirdi.’ Bu 26 kişiden 10’u (ki ikisi çocuk bunların) Ankara Esenboğa Havaalanından Rusya’ya gitti, 13’ü Almanya’ya, 3’ü ise Amerika’ya.
Yani, Batı ülkeleri ikisi çocuk 10 kişiyi verdi; karşılığında Rusya ve Belarus’tan 16 kişiyi aldı. Ama bu değiş tokuşta adı en çok konuşulan ve konuşulacak üç isim var. Bunlardan ikisi Amerikalı, biri Rus. Amerikalılar, geçen yılın Mart ayından beri Rusya’da hapiste tutulan The Wall Street Journal gazetesinin muhabiri Evan Gerşkoviç ile eski bir Deniz Piyadesi olan, daha sonra ‘Güvenlik işi’ yaptığı söylenen Paul Whelan. Rus olan ise, 2019 yılında Almanya’nın başkenti Berlin’de bir parkta bir Çeçen ayrılıkçıyı öldüren, Rus gizli servisinin tetikçilerinden biri olan Vadim Krasikov.
Bu dev esir takası için pazarlıklar aslında uzun zamandan beri devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘Tam bir vatansever’ diyerek pek çok kez kamuoyunda da övdüğü Vadim Krasikov burada kilit isim. Çünkü Rusya onu geri almayı çok istiyordu. Nitekim dün Krasikov ülkesine dönünce Putin onu havaalanında uçağın merdiveninde karşıladı ve sarıldı, onu bir kez daha övgülere boğdu.
The Wall Street Journal’ın muhabiriyken casuslukla suçlanıp Rusya’da gizli bir cezaevine gönderilen, Temmuz ayında da gizlice ve hızla yargılanıp casusluktan 16 yıl hapse mahkum edilen Evan Gerşkoviç ise Amerika açısından çok önemliydi; çünkü gazetesi onun için 16 aydır kampanya yürütüyordu, onun serbest kalması meselesi Amerikan iç politikasının unsurlarından biri olmuş, mesela başkan adayı Donald Trump daha yakın zaman önce, ‘Ben seçilirsem Putin onu ben daha göreve başlamadan bir dostluk göstergesi olarak serbest bırakacak’ demişti. Ama Gerşkoviç, devreye bizzat Başkan Joe Biden’ın da girdiği pazarlıklar sonucu seçimden aylar önce serbest bırakıldı. Nitekim ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris onu uçağın merdivenlerinde karşıladı ve sarıldı. Joe Biden bu pazarlıkta çok aktifti, nitekim esir değiş tokuşunun Ankara’da sorunsuz tamamlanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı ve ona bu değiş tokuşta Türkiye’nin katkıları nedeniyle teşekkür etti.
Fakat konu, ABD ile Rusya arasında bir konu değildi. Yoksa bu iki ülkenin gizli servisleri zaten yıllardır esir takası için konuşuyordu. Ama mesele daha büyüktü, Rusya, başka ülkelerde tutulan isimleri, en çok da Almanya’da hapis cezasını çekmekte olan Vadim Krasikov’u istiyordu. O yüzden Slovenya’dan Almanya’ya, Norveç’ten Polonya’ya ve Belarus’a pek çok ülkenin dahil olduğu, zaman zaman bu ülke liderlerinin aralarında konuşmalarını gerektiren sıkı pazarlıklar oldu. Örneğin Başkan Biden birkaç kez Almanya Başbakanı Olaf Scholtz ile görüştü, son olarak Slovenya Cumhurbaşkanına telefon etti.
Bütün bu çok taraflı pazarlıkların içinde Ankara’nın rolü de büyük oldu. Son aşamada taraflar Milli İstihbarat Teşkilatı’nı herkes açısından ‘güvenilir’ buldu ve arabuluculuğun son aşaması Ankara’da yaşandı. Ardından da bütün bu ülkelerdeki, hukuki statüleri ‘mahkum’ bile olsa neredeyse tamamı ‘rehine’ pozisyonunda olan 26 kişi uçaklarla Ankara’ya, Esenboğa Havaalanına geldi, burada değiş tokuşu MİT yaptı. Yani tek tek isimleri MİT teslim aldı, onların kimliklerini doğruladı, onları kapsamlı bir sağlık muayenesinden geçirdi, sonra da öteki tarafa teslim etti.
Tabii 26 kişinin değiş tokuş edildiği, soğuk savaşın bitmesinden beri taraflar arasındaki en büyük insan takasını sadece üç isme indirgemek doğru değil. Ama bu işin öyküsü çok karmaşık ve uzun. Ayrıca gerçekten de pazarlıkların merkezinde bu üç isim var.

Ankara’daki değiş tokuş
Takas edilenlerden ikisi çocuk 10 kişi Ankara Esenboğa Havaalanında MİT kontrolünden ve diğer sağlık kontrollerinden sonra Rusya’ya uçtu dün; 13’ü Almanya’ya, üçü ise ABD’ye. Rehine takasında belki Rusya ve Belarus bir taraftaydı; ABD, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç diğer tarafta. MİT taraflar arasında mekik dokudu, derken bütün taraflar Ankara’ya geldi, MİT külliyesinde pazarlıklar devam etti ve sonunda bütün tarafların güvenini elde eden MİT’in aracılığı kabul edildi. Tarihi takas dün Esenboğa’da büyük bir gizlilik ve olağanüstü güvenlik altında yapıldı
Rehinelerin tamamı yedi farklı ülkeden Ankara’ya ulaştırıldı. Gelen her rehineyi önce MİT teslim aldı, bir yandan kimlik doğrulamaları yapıldı, bir yandan da rehineler havaalanına getirilen sağlık ekiplerince kapsamlı kontrolden geçirildi. Nihai doğrulama ve alınacak rehinelerle verileceklerin hepsinin Ankara’da toplanmasının ardından yine MİT rehinelerin değiş tokuşunu yaptı.
Esenboğa’da üç uçak bekliyordu. Biri ikisi çocuk 10 rehineyi alıp Rusya’ya uçtu, bir diğeri 13 kişiyi alı Almanya’ya ve sonuncusu da üç rehineyi alıp ABD’ye gitti. Hepsi için nihai onayı MİT verdi. Bugünkü esir takasında herhangi bir para alışverişi yapılmadı. Tarihteki en büyük ve belki de en karmaşık takaslardan biriydi bu ama taraflardan hiçbiri mahkumlar dışında taviz vermedi.
ABD Başkanı Joe Biden takası “diplomasi başarısı” olarak niteleyerek “Dünyanın dört bir yanında haksız yere tutuklanan ya da rehin alınan her Amerikalı ailesiyle yeniden buluşana kadar çalışmayı bırakmayacağım” dedi. Açıklamada müzakerelerde rol oynayan ülkelere teşekkür ederken Türkiye’yi de saysa da sona koydu. Yazılı açıklamanın devamı şu şekildeydi:

“Rusya’da haksız yere hapsedilen üç Amerikan vatandaşı ve bir yeşil kart sahibi nihayet evine dönüyor: Paul Whelan, Evan Gershkovich, Alsu Kurmasheva ve Vladimir Kara-Murza.

Özgürlüklerine kavuşmalarını sağlayan şey diplomasinin başarısıydı. Rusya’nın serbest bırakması amacıyla 16 kişi için müzakereler yaptık. Bunlar arasında beş Alman ve kendi ülkelerinde siyasi mahkum olan yedi Rus vatandaşı vardı. Bu kadın ve erkeklerin bazıları yıllardır hapis tutuluyordu. Hepsi hayal edilemez acılar yaşadı, belirsizlikler gördü. Bugün onların ıstırabı sona erdi.

Bu sonucu elde etmek için zorlu, karmaşık müzakerelerde yanımızda duran müttefiklerimize -Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç ve Türkiye dahil- minnettarım. Bu, dünyada güvenebileceğimiz ve sırtımızı yaslayabileceğimiz dostlara sahip olmanın neden önemli olduğunu gösteren somut bir örnek. Müttefiklerimiz Amerika’yı daha güvende kılıyor.”

Dünya Ankara’nın aracılık ettiği esir takasını konuşuyor: Bu Erdoğan’ın diplomasi başarısı